Damara Hava Girmesi

  • 07 Aralık 2017
  • 4.055 kez görüntülendi.
Damara Hava Girmesi

Normal şartlarda kan damarı içerisinde hava bulunmaz. Damar içerisinde plazma, kan hücreleri, kan proteinleri ve proteinlere bağlı maddeler, glikoz, ilaçlar gibi maddeler bulunur. Akciğerlerden alınan hava dokulara taşınırken normal hava olarak değil çözünmüş ve farklı yapılara bağlı olarak taşınır.

Damara hava girmesi beklenmeyen bir durum olmakla birlikte sıkça görülen bir durumdur. Damara hava girmesinin farklı sebepleri olabilir. Enjektörle damar içerisine ilaç uygulaması sırasında enjektörde bundan hava damar içerisine girebilir. Bu ağrılara, şişliklere ve morluklara neden olabilir. Peki farklı yollardan damara giren hava vücudumuzda ne gibi durumlara yol açabilir?

Damar İçerisine Hava Girmesi Ne Gibi Durumlara Yol Açabilir?

Damar içinde hava bulunması kan akışını bozacağından kanın hava olan damarlarda ilerlemesine engel olacaktır. Hatta giren havanın miktarına bağlı olarak ciddi problemlere ve ölüme yol açabilir. Beyin, akciğer veya kalp gibi organlarda giden kan katı, sıvı veya gaz atıklarla kesilirse organ beslenemez. Buna emboli denir. Embolinin etkisi tıkadığı organa göre farklılık gösterir.

Eğer sinir sistemine giden kan kesilirse felç, eğer kalbi besleyen damarlarda tıkanıklık olursa enfarktüs ve buna bağlı ölüm, eğer kol benzeri uzuvları giden kan kesilirse bölgesel hücre ölümlerine hatta kolun kesilmesine sebep olabilir. Eğer akciğere gelişen damarlar tıkanırsa buna pulmoner emboli denir. Akciğerde tıkanan damarın büyüklüğüne bağlı olarak nefes darlığı, göğüs ağrıları ve öksürüğe yol açabilir.

Vurgun (Dekompresyon Hastalığı) Nedir?

Halk arasında vurgun olarak bilinen dekompresyon hastalığı yüksek basınçtan bir anda alçak basınca geçilmesi sonucu, kan içerisinde bulunan çözünmüş gaz moleküllerinin çözünürlüğünü azalması sonucu tekrar gaz haline dönmesiyle damar içerisinde gaz birikmesi hastalığıdır. Gazların çözünürlüğü basınç arttıkça artar. Eğer yüksek basınçtan alçak basınca bir anda geçilirse, çözünmüş gazlar hava kabarcıkları haline dönüşür. Bu oluşan hava kabarcıkları kanla vücuda dağılıp farklı damarlarda emboli oluşturabilir. Bu da tıkanan damara bağlı olarak ciddi rahatsızlıklara, felce hatta ölüme neden olabilmektedir.

Vurgun genellikle dalgıçlarda fazlaca görülür. Denizin derinliklerine dalan dalgıç yüksek basınca maruz kalacaktır ve kanında yüksek miktarda çözünmüş gaz bulunacaktır. Eğer dalgıç bir anda yükselir ve su yüzeyine çıkarsa su yüzeyinin basıncı daha düşük olduğundan kanındaki çözünmüş gaz tekrar hava kabarcıkları haline dönüşecektir.

Sadece dalgıçlarda görülmez ama bu duruma en çok dalgıçlar maruz kalır. Dalgıçlar kurallara uyruğunda zararlı olmayan bir durumdur. Fakat dalgıçlar kuralları ihlal ederek dalış sınırlarını aşarsa, su altında kalması gerekenden fazla kalırsa (51 dakika kuralı), derinden bir anda yükselirse vurgun görülme ihtimali artar.

Dalış sonrası dalgıçlarda mide bulantısı, baş dönmesi, kas ağrısı, kusma, bayılma, hissizlik gibi durumlar görülüyorsa, acilen müdahale edilmelidir. Vurgun şüphesi birine ilk müdahale %100 oksijen verilmesidir. Kanı sulandırarak aspirin ve sıvı maddeler verilir ve hastaneye kaldırılır. Hastanede tedavi yüksek basınç odalarında devam eder.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ